Faruk BANGİR


Aşkın En Deli Hali

Aşkın En Deli Hali


Deli Ayten, Bursa'nın efsaneleşmiş karakterlerindendir. Heykeli dikilen bu kadının hikâyesi nedir? Bursa'da çok ünlüdür Deli Ayten. Sokak sokak dolaşması, Kapalıçarşı esnafıyla diyalogları, kızdığında attığı taşları ama en çok da çantaları, davulu ve cümbüşüyle bilinir. Bilinir ama hikâyesini anlatan azdır. Ayten, 57 yaşında, 12 Mart 1992 günü Kızyakup Mahallesi'ndeki kulübesinde bir başına öldü. Yaz gelince Bursa halkı daha çok yazlık yerlere gittiğinden çarşı, pazar sakinleşir, sokaklardaki o koşturmacanın yerine sessizlik çökermiş. Bu sessizlikte esnaf çarşı başında davul sesini duyduğunda anlarmış Deli Ayten'in geldiğini, Ayten davulunu çala çala kapalı çarşıyı geçer, cümbüşünü çalarak geri dönermiş. Esnafın şahit odluğuna göre Ayten kimin dükkânının önünde durursa soluklanmak için o dükkâna çok müşteri gelirmiş. Ayten'i dükkânına çekmek için esnaf bin bir türlü şaklabanlık yaparmış. Ayten bunlara pas vermez, bazen de sinirlenip “Kız Yakup gibi kıvırıp duruyorsunuz, hoppalık yapıyorsunuz” diyerek azarlarmış esnafı. Deli Ayten Bursa sokaklarında yürüdüğünde tüm insanlar onu karşılamak için sokaklara çıkardı, mahalleden alkışlanarak uğurlanırdı. Peşinden çocuklar hiç ayrılmazdı. O Bursalılar için delilerin kraliçesiydi. Kimdi Deli Ayten? Neden bu hale gelmişti? Deli Ayten diye tanınırdı ama asıl adı Ayten Şenaşık'tı. Hakkında çok çeşitli rivayetler vardır. Bazıları onun için çok zengin İstanbullu bir ailenin kızıyken, rahatsızlanıp Bursa'ya geldiğini söyler, bazıları Selanik'ten göçen bir ailenin çocuğu olduğunu ve anne babasını bir yangında kaybettikten sonra bu hale geldiğini. Ama asıl hikâye bir aşka dayanıyor. Ayten'in büyük aşkına. Hikaye Bursa'nın Kız Yakup Mahallesi’nde başlıyor. Ayten henüz 16-17 yaşında gönlünü kaptırıyor bir adama. O adamın adı kendisinden 5 yaş büyük olan Cümbüş Hasan (Bayındıroğlu). O da sevmiş Ayten'i. Ancak Ayten'in annesi küçüklüğünden beri ateşli hastalıklar geçiren kızları için “Bu kız zaten garip, bir de bu alkoliğe varırsa nice olur hali' diye düşünüp Cümbüş Hasan'la evlenmesine izin vermemişler. Sevdiği adama kavuşamayan Ayten yemelerden içmelerden kesilmiş. Uyku uyumaz olmuş. Ayten'in durumunu görenler 'Aşktandır' demiş. “Kara sevda çekiyor” kız demişler. Aklıyla arasındaki mesafe, bu kara sevda dönemine denk gelmiş, doktorlar 'sevdiği adama kavuşursa belki düzelir' deyince ailesi 6 yılın sonunda izin vermişler bu kavuşmaya. Ayten ve Cümbüş Hasan sonunda evlenirler, ama Ayten'de bir türlü düzelme görülmez, sevda da iyi gelmez yanmış yüreğine. Evlilikleri iyi kötü başlar. Çantalar hediye eder Hasan Ayten'e, rujlar alır güzel gözüksün diye. Ama Cümbüş Hasan bir yandan yoksulluk, bir yandan alkol, bir yandan da Ayten'in bu halleri dayanamaz 1 buçuk senenin sonunda bir sabah terk eder evi. Bir daha gelmez kısa bir süre sonra da meyhane masasında hayatını kaybeder. Hasan eve gelmez gelmesine ama kara haber Ayten'e tez gelir. İşte o an başlar bir deli aşk hikâyesi. Ayten alır Hasan'dan kalan cümbüşü eline, asar davulu boynuna, avare avare dolaşıp Hasan'ını arar. Kimileri avare der ona, kimileri deli. Kızdırılmadığı zaman kimseye zarar vermez, kendi halinde dolaşır. Esnaftan para toplar, mahallesindeki fakirlere dağıtır. Ömrünü böyle sürdürüp gider. Bir gün Ayten çarşıya gelip gitmez olur, sonra 12 Mart 1992 Kamberlerdeki kulübesinde ölü bulunur. Ertesi gün defnedilen cenazesine 3 binden fazla Bursalı katılır Ayten'in. 2009 yılında şimdilerde park olmuş olan yaşadığı yere heykeli dikilir. Ardında bıraktığı aşk hikayesinden, tiyatro oyunları yazılır, belgeseli çekilir.