Faruk BANGİR


Atatürk'ün Bazı Hatıraları

Atatürk'ün Bazı Hatıraları


Az zamanda çok büyük işler başaran Atatürk yaşamıyla sadece Türk milletine değil dünyaya da örnek olmuş büyük bir lider.

Ulu Önder’in çeşitli kitaplarda yer bulan anılarından bazılarını bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.

* * *

Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada anlatıyor:

“Bir gün Atatürk, tarihle ilgili bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt sorunu dururken devlet başkanının kendini kitaba vermesi Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum:

- Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma… 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?

Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu içten yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi:

- Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım...”

* * *

Atatürk’ün Polis Müdürlüğü Kaptanı Şükrü Karadeniz’in oğlu Orhan Karadeniz anlatıyor:

“Babam, Atatürk’ün deniz korumasında görevli Polis Müdürlüğü kaptanıydı. Çocukluğumda ben de her Türk gibi Atatürk’ü yakından görmeyi candan özlüyordum. Bu nedenle bir gün babam beni de yanına aldı.

Atatürk, Türk ulusunun özgürlüğe kavuşması ve uygar bir ulus olması için olağanüstü bir çaba göstererek çok yorulmuştu. Bu nedenle dinlenmek için sık sık İstanbul’a gelir yorgunluğunu çıkarmaya çalışırdı. Bu arada Boğaziçi’nde gezinti yapardı. Ara sıra denize girerdi. Bir gün Florya’daki Deniz Köşkü’nün inşaatı için yapılmış bulunan uzun tahta iskelenin hemen yanında denize girmişti. Orada bulunan bütün çocuklar Atatürk’ü görmek için koştular. Babam, çocukları uzaklaştırmaya çalışıyordu. Bunu gören Atatürk:

-Kaptan, bırak gelsinler! Çocuklardan zarar gelmez. Onlar yarının büyükleridir dedi.

Bu anı bende o zamandan beri bütün tazeliği ile yaşar. Çevremdeki çocuklara bu anıyı anlatmaktan büyük bir haz duyarım.

* * *

Samsun Lisesi’nde coğrafya dersine girmesi ile ilgili hatırayı da Eflatun Cem Güney şöyle anlatıyor:

“Gazi, yurt gezilerinden birinde Samsun’a uğramıştı. Lisede sınıflara girip çıktı. Hasan Ali Yücel Bakanlık Müfettişi, ben de o Lise’nin bir idarecisi olarak emirlerinde bulunuyorduk.

Coğrafya dersinde çocuklardan birine Türkiye haritası çizdirdi. Çocuk kendisine inanan bir rahatlıkla tebeşiri yürüttü ve umulmadık bir çabuklukla yurt haritasını yazı tahtası üzerinde çizdi.

Gazi, şöyle bir baktı. Sonra tatlı, yumuşak bir sesle:

—Oğlum, dedi; şu senin haritada bin yıllık bir yurt parçası sınırlarımızın dışında kaldı.

Bu tomurcuk yavrunun körpe zekâsı, bir çift mavi gözle kamaşmıştı. Bilerek, bilmeyerek tebeşiri uzattı. Gazi de çocuğun titreyen parmaklarından aldı ve güney sınırlarımızı düzeltti. Herkes göz kulak kesilmişti. Çizdiği sınır Hatay topraklarından geçiyordu.

Çocuğa döndü:

—Böyle olmayacak mı? dedi.

Bu küçük çocuk, büyük bir cevap verdi:

—Sınırlarımız çizdiğiniz yerden geçer.

* * *

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, özlem ve minnetle anıyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.