Ahmet TUNCA


BAYRAM GELMİŞ NEYİME

BAYRAM GELMİŞ NEYİME


Bayram geldi dayandı.

Herkes sevinecek.

Yahu! Bayram geliyor. Tabii ki sevinecek.

Bayram efendi değil gelen kardeşim. Niye suratını asıyorsun. Alacaklı bakkal Mehmet Efendi değil. Bayram geliyor sevinsene.

Apartman aidatını isteyen Bayram hiç değil, ev sahibi kirayı istemeyen de gelmiyor.

Gelen, KURBAN BAYRAMI.

Herkes birbiriyle bayramlaşacak.

Yok canım, o eski bayramlardaydı.

Şimdiki bayram başka bayram. Bu Kurban Bayramı, en masraflı bayram. Koronalı bayram.

Öyle bayram geldi diye suratını asma.

Alt tarafı üst tarafı bir kurban alacaksın.

Sorduk soruşturduk 10 binden aşağı kurbanlık dana yok.

1500- 2000'den aşağı da koyun, kuzu, keçi yok.

Baklava, şeker, kolonya, küçüklere yeni bir şeyler derken nereden baksan 3-4 bin lira.

Gel de surat asma.

‘Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime.’

Hadi canım abartma.

Daha dün ATM’lerden 1100 lira bayramı masrafları için verilen ikramiyeleri çektiniz, daha ne yapsın devlet!

Emekli maaşlarını da erkenden verdi.

Ye Memet ye!

Hani derler ya “Ban ban ye!”

Bayramda eve alamadığın kurbanın yerine konu komşudan nasıl olsa birkaç kilo et gelir.

Alamadın!

Onca emekli parası ve ikramiyesiyle bir kurban alamadın.

Sadece sen mi!

Milyonlarca emekli bir kuzu bile alamadı.

Habire reklam yapılıyor.

Yurt dışındaki kardeşlerinize kurban parası yatırın diye banka hesapları veriliyor.

Bir de üstelik “Komşusu açken tok yatan” hani bizden değildi.

Bu ne biçim adalettir.

Bu ne biçim insanlıktır.

Bu ne biçim anlayıştır. Önce can, can, can kardeşim.

Korona var.

Kimse kimseye gidip gelmiyor.

‘Tokalaşmayın, toplanmayın, mesafeyi koruyun, maskenizi çıkarmayın’ diyorlar.. Yeni varyantların bayram sonrası 4. patlamaya yol açabileceğini Sağlık Bakanı bağırarak açıklıyor.

Bu bayramda yalnız kaldık.

Gidenler gitti, sahilleri doldurdu.

Biz yine kaldık fakirliğimizle baş başa.

‘Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime…’