ÇIKMAZ SOKAK

Yazıya başladığımda, yazının başlığını ‘Çıkmaz Sokak’ mı yoksa ‘Umut Sokağı’ mı koyayım diye tereddüt ettim. Hayatımızda şu yıllarda öylesine çok çıkmaz ve umutsuzluklarımız var ki, saymakla bitmez.

***

Siz bana bakmayın. Kendimden çok sizleri, özellikle gelecek nesilleri, çocukları, gençleri, emeklileri işsizleri, ektiğini bir türlü bitiremeyen köylüleri, dağda ömrü geçip de üstüne başına doğru dürüst elbise, ayakkabı bile alamayan çobanları düşünürüm. Daha kimler kimler benim düşünce dünyamın içine girer.

***

Geçenlerde, fi tarihinde, alıp unuttuğum, yaşlanmaya başlayınca aklıma sık sık takılmaya başlayan mezarlık geldi. Atladım arabaya, o koca mezarlığa gittim. İlgilendiler, buldular, gösterdiler.  Gömüleceğim mezar yerinde duruyor. Giderken, kaybolacağından, yerine bina yapılacağından ya da birinin benim mezarı kullanmış olabileceğinden korktum. Zira son yıllarda götüren götürene.  Oturdum, gelmişi geçmişi uzun uzun düşündüm.

Memleketin hali ahvalinin ne kadar çıkmaz sokakta olduğunu gözden geçirdim.

Torunlar eğitim çağındalar.

Eğitimimiz tam bir çıkmazda.

Çocuklar, gençler bir buçuk yıldır okula gidemediler.

Doğru dürüst bir şey öğrenemediler ama sınıfları geçtiler.

Mesele eğitim, sınıf geçme deği.

Daha geçen hafta yapılan LGS sınavından yine pis kokular gelmeye başladı.

***

Sağlığımız toplum olarak yolunda derken, Kovit-19 diye bir şey çıktı ve 50 bine yakın insanımızı alıp götürdü.

Aşı maçı geldi geliyor derken, Kurtuluş Savaşı'ndan fazla insan kaybettik.

***

İşsizlik 10 milyonun üstüne çıktı diyorlar.

Eğitimli, eğitimsiz gençler iş, aş bulamıyorlar.

Yatırım, üretim olmazsa nasıl istihdam yaratacağız?

Turizm bu yıl da mı ayağa kalkmayacak?

***

Toplumda mutsuzluk her geçen gün artıyor.

Bölünmüşlük, ötelenme, sendin, bendim inatlaşmaları artıyor.

***

Basın ve medya sektörü bıçak gibi ikiye ayrılmış durumda. Kimi doğruya doğru, kimi doğruya eğri demeye devam ediyor.

***

İnsan hakları her gün erozyona uğruyor.

***

Komşularla ilişkilerimiz tam bir çıkmazda. ABD durmadan hırlıyor ısıracağım diye. PKK belasını destekleyenler insanlıktan nasibini almadığı için Türkiye karşısında durmaya devam ediyorlar.

***

Utanmaz arlanmaz birisi çıkıp, ‘katil devlet’ diyebiliyor. Devletten beslenmeye de devam ediyor.

***

Bir de mafya babası Sedat Peker çıktı, ortalığı toza dumana buladı.

***

Kimileri kaybolan 128 milyar doları, kimileri eski bakan Ruhsar Pekcan’ın dezenfektanın ne olduğunu soruyor. Cevap verilecek bir şey yok, o nedenle cevap da yok.

***

Koskoca Marmara Denizi'ni ‘müsilaj’ denilen, aslında suyun isyan göstergesi olan salyalar cehenneme çevirdi.

***

Gel de düşünme!

Gel de telaşlanıp, üzülme…

***

“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini. 

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.”

Umutsuzluğa düşmemek gerekiyor.

Çare elbette umutla beklemede.

***

Tam düşünmeyeyim derken. Milli Takım ve Şenol Hoca, İtalya 3-0 yenildi.

***

Enseyi kararttık ama unuturuz…

Bu günler de geçer ya hu!

Ne demiş pir…

“Bizim dergâhımız umutsuzluk dergahı değildir…”

Öyle de olmalıdır!

Orjinal Köşe Yazısına Git