Yıl: 17 şubat 1959.
Başbakan Adnan Menderes’in içinde bulunduğu uçak, Londra’ya inişe geçtiği sırada düşer.
Uçakta 21 kişi vardır ve 14’ü hayatını kaybeder. Kurtulan 7 kişiden birisi Adnan Menderes’tir.
Türkiye dönüşünde, Sirkeci Garı’nda büyük bir devlet töreniyle karşılanır. Karşılayanlar arasında İsmet İnönü de vardır. (Bugünkü politikacılar için ders olmalıdır.)
Karşılayan on binlerin arasında elinde büyük bir bıçak olan bir kişi erkek bir çocuğu kolundan sıkı sıkıya tutmaktadır. Adam çocuğu Menderes’in ayağının yanına yatırıp kurban etmek istemektedir.
Herkesin ve tabii devlet adamlarının kanı donmuş, bir anda herkes şok geçirmiştir.
Adam Menderes’e “Allah sizi bize bağışladı, izin ver ben oğlumu sana kurban edeyim” diye yüksek sesle bağırmaktadır.
Görevli polisler bu kargaşa esnasında çocuğu adamın elinden almayı başarırlar.
****
Takvim: 17 Eylül 1961.
Adnan Menderes idam sehpasının merdivenlerini yavaş yavaş çıkar. Ölümle yaşamı birbirine bağlayan sandalyenin konulduğu masanın ayakları olması gerekenden daha yüksektir.
Şimdi dikkat!
Adnan Menderes’in ayaklarının altındaki iskemleyi çeken adam kimdi biliyor musunuz?
Söyleyeyim.
Sirkeci Garı’nda Menderes için çocuğunu kurban etmek isteyen adamdı.
Üsküdarlı gece bekçisi Kara Kemal Ayson’du.
İnsanoğlu ne yazık ki budur!
****
1960 Darbesi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok üzücü bir dönüm noktasıdır.
Bu yazının konusunu bana çok sevdiğim bir dostum cep telefonunda anlatmıştı.
İbretlik denir ya!
İnsanlık adına ibret alınacak 3dramatik bir olay.
Allah insani anlayış ve değerlerimizi bu kadar ayağa düşürmesin.
Hayat, son yıllarda, bizlere hayretten de öte olay yaşatıyor.
“İnsanlığın ölmüş” dediğimiz akıl dışı hadiseler, hepimizin kanını donduruyor.
İnsanoğlunun kendine gelmesi gerektiğine inanıyorum.
Mutlu kalın, sağlıcakla kalın.
