Polat Yılmaz


Hiç olmayan yandaşlık

Hiç olmayan yandaşlık


Malum..

Biten dövizden kaynaklı bir ekonomik bir kasırganın tam ortasındayız. Ekonomide yaşananlar kar tipisi gibi. Yolların izlerin silinmek üzere olduğu güzel ülkemde, her kafadan bir ses çıkıyor. O kadar çok konuşan var ki, mevzuyu bilen olsa bile..

Meseleyi kavrayanların sözleri ‘davulcu humbarası’ gibi araya kaynayıp gidiyor.

Bu hercümerç ki sormayın gitsin..

Bu kaosun ortasında iki şey her zamankinden fazla dikkat çekti.

Birincisi…

Dövizdeki ani yükselişin ve ekonomik krizin Ankara ve İstanbul’da araçlarla tur atılarak ve korna çalınarak protesto edilmesi..

İkincisi..

Ekonomik krizin nedeni olarak görülen (ki kesinlikle öyledir) MHP destekli AK Parti hükümetine karşı yapılan eleştirilerin vatan millet bağlamında ele alınıp ülkeye karşıymış gibi lanse edilmesi..

Ekonomik kriz var diyenlerin mandacı ilan edilip, ülkenin birliğine saldırı yapılıyor diye tehdit edilmesi.

***

Birinci gruptakiler kısa sürede ‘marjinalize’ edilerek, bir nevi enterne edildiler.

Ancak ikinci gruptakilerin tehditleri artarak sürüyor..

AK Parti’nin her başarıyı kendinden, her başarısızlığı dış güçlere mal etmesinden oldukça etkilenen ve buna inan bu insanlara hak vermek gerekirse de..

Yine de sormak lazım:

AK Parti hükümeti eleştirilemez mi?

Bu krizlerde AK Parti’nin hiç mi suçu yok?

Velev ki insanlar sizlerden korkmadı, çekinmedi, sokağa çıktılar.

Ne olacak tavrınız?

Palayla üzerlerine mi saldıracaksınız?

Boğazlarını mı keseceksiniz?

İri gövdeli ciplerinizle onları çiğneyip, canı yanan vatandaşın üzerinden mi geçeceksiniz?

İnsanlar, geçinemiyoruz diyemezler mi?

Bunu yüksek sesle haykıramazlar mı?

 

Neyi zorunuza gidiyor?

Siz hangi yetkiye dayanarak bu milleti ve bu vatanı diğer insanlardan daha çok sevdiğinizi iddia edebiliyorsunuz?

Siz kafayı mı yediniz?

Siz kimsiniz?

Beylik laftır ama yine de söyleyelim: Etki tepkiye eşittir.

Sen sokağa çıkarsan diğer kaçacak mı?

İç savaş peşinde misiniz?

***

Ve asıl soru şudur:

Bunlar bu tehditleri ederken, birileri neden susturmaz?

Sokak tehlikelidir demez?

***

Böylesi bir yandaşlık, hiçbir dönemde olmadı. Hiçbir dönemde, gözünün üstüne kaşın var diyenler dış güçler, terörist, vatan haini, mandacı olarak damgalanmadı.

Bunlar nereden türedi?

Ya da kim türetti?

Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek başka nasıl dile getirilebilir, savcılar neden harekete geçmez?

***

Marifet halkı sokağa çıkarmamaktır..

Tenceresi kaynamayan insanı sokağa çıktı diye abuk sabuk bir üslupla tehdit etmek değil..

Anlıyoruz..

Tabanı konsolide etmek ya da beslendiğin kaynağa nasıl bir fedai olduğunu göstermek derdindesin…

Ancak..

Nasıl bir tehlikeli yoldasın farkında mısın?

Ve son soru:

Sokaklar senin babanın malı mı?