Ahmet TUNCA


MESELA DEDİK

MESELA DEDİK


Gençler hayalleriyle, yaşlılar hatıralarıyla yaşarmış.

Doğru mudur, yanlış mıdır, öyle midir, değil midir tartışacak değiliz.

İnsanın aklını kaybetmesi lazım ki, geçmişini unutsun.

Yaşlıların en büyük zenginliği hatıralarıdır.

Bir zamanlar…

Evet, masal değil. Bir zamanlar Afyon İmam Hati p Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu muhteşem bir mehter takımı vardı.

Bize aslımızı, neslimizi hatırlatırdı. Ordunun başında, ön safta giden yeniçerileri hatırlatır, Macar ovalarında kılıç salladığımız günlere döndürürlerdi.

Yine bir zamanlar.

Yurtiçi Bölge Komutanlığı bünyesinde bando takımımız vardı.

Çakı gibi subay, astsubay ve erlerden oluşan bir ekipti.

Bunlar zaman zaman Afyon’un meydan ve sokaklarında konserler verir, halkı toplar, coştururlardı.

***

Ben bu ekipleri Karaadilli Yağlı Güreşlerine de getirmiştim.

Şarkılar, türküler, marşlar çalarlar, yarım saat, bir saat insanlara moral verirlerdi.

Yok oldular.

Ne mehter kaldı.

Ne bando kaldı.

Bir şeyler oldu, bir yerlere gidip gelmediler.

Ne oldu? İhtiyaç kalmadı herhalde.

Arabesk, metal müzik, jazz, aranjman yuttu bu takımları.

Şimdi varsa yoksa pop, jazz, batı müziği.

Müziğin hiçbir türüne karşı değilim ama önce kendi öz müziğimiz, öz kültürümüz.

Sanat, halk müziği, marşlarımız vb.

***

19 yy başında o bazılarının gericilikle suçladığı Osmanlı Sarayında, Donizetti Paşa diye anılan bir İtalyan, Mızıka-i Hümayun’la insanları, toplumu, milleti Batı müziğiyle tanıştırmıştı.

Sonra meşhur Dinar’ın Ali Çavuş Bandosuyla Dinarlı neşesini bulmuştu yıllarca.

Demem o ki!

Koskoca Afyon’da bir mehter, bir de bando kurulamaz mı?

Mesela dedik.

Bizden söylemesi.