Ahmet TUNCA


ÖTEKİLEŞME

ÖTEKİLEŞME


Bugün toplumda itilip, kakılma, ayrışma ve öteleştirme dediğim davranışlar sergilenmeye devam ediyor.

Dün de vardı, bugün de var, bu kafada gidilirse yarın da olmaya devam edecektir.

Geçmişte sağ sol dedik.

Çalışanlar çalışmayanlar, hatta bir evdeki ana baba ve çocuklar, karı-koca arasında arasında ayrışmalar, zıtlaşmalar yaşandı.

Ne büyük hatalar!

Kardeş kardeşi vurdu.

Yetmedi.

Mahalleler, şehirlerdeki büyük kitleler birbirini yedi.

Çok kan kaybettik.

Bu yüzden oğullar kaybettik.

Gepegenç çocuklar, hiç de hak etmedikleri halde zamansız bir şekilde toprak olup, unutulup gittiler.

***

Oynanıyor.

Oyunlar oynanıyor.

İnsan toplulukları üzerinde toplumsal oyunlar oynanıyor.

Acılar çekiliyor.

Kapanmaya ve ölünceye kadar kapanmayan sürekli kanayan küllendiği zannedilen yaralar oluşuyor.

1980 öncesi kamplaşmaları bir hatırlayın.

Toplum sağ sol diye bıçak gibi ikiye bölünmüş, bir takım gizli eller gençleri birbirine kırdırmıştı.

Arkada kalan ana babalar duvarda asılı duran çocuklarının resmine bakıp bakıp….

Unutulamıyor.

***

İnsanları dinli dinsiz, laik anti laik, sağcı soldu, Maocu, Leninci, Che Guevaracı, daha neler nelere bölmüş, bu kesimler birbirlerinin düşmanı olmuşlardı.

Türkiye.

84 milyonluk koskoca bir ülke oldu.

Çağdaş gelişmişliğini, muasır medeniyeti yakalama sevdası peşinde koşup duruyor.

Birileri çelme taksa da….

Birileri birbirimize düşürse de…

Yerimizde saymamız eşyanın tabiatına aykırı.

Kervan düzüldü ve yürüdü.

Kırık yıldır devam edegelen PKK belasına trilyonlar harcadık.

Ismarlama ve dış destekli teşviklerle ülke neredeyse iki ileri bir geri olacaktı.

Türk milleti, yüce bir millet, Türk milleti vatan dendiğinde, bayrak dendiğinde top gibi olmasını bilir.

Bütün İslam ülkesinde iç kargaşa var, bizdeki en hafifi.

FETÖ çıktı, PKK’nın yanına PYD, YPG ilave edildi. Amerika bir taraftan, AB diğer taraftan diz çöktüremediler.

Dilerim bölünmeyiz, ayrılmalıyız, en kötü yıllarımız böyle olur.

Net mutlu Türküm diyene…