Sait KARADUMAN


Sevgili Atam

Sevgili Atam


Sevgili Atam…

 

Bugün aramızdan ayılışının 83. yıldönümü.

 

Millet olarak açtığın yolda ilerlemeye çalışıyoruz.

 

Engellemeye çalışanlar da var tabi.

 

Olacak da…

 

Atam, öyle bir günler yaşıyoruz ki anlatsam kendine kızarsın, bu vatanı bunun için mi kurtardık diye.

 

Kendine kızma, kızılacak olan varsa o da bizleriz.

 

Hani demiştin ya, “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” diye

 

İşte o müdafaa artık yok.

 

Sınırlarımız kevgir gibi, gelen ağam giden paşam misali.

 

“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir” diyorsun ya eğitim sıralamasında Dünya’da kaçıncı sıradayız inan bilmiyorum.

 

“Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir” diyorsun ya inan o kadar çok alim var ki televizyonlarda, hangisine inanacağız bilemiyorum.

 

Bu kadar alim bize biraz çok geldi be atam…

 

“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” demiştin ya bu sözü günümüzde çok arar olduk.

 

Hani diyorsun ya; “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız…”

 

Gençlerin geleceğini de kararttılar.

 

Ama inan en çok da o gençlikten korkuyorlar.

 

Hele bir de Z kuşağı var ki; uykularını kaçırıyor.

 

“Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir” demiştin ya.

 

İnan en çok hürriyeti şimdi yaşıyoruz. Cezaevi üstüne cezaevi yapıyorlar ki, hürriyetin kıymetini bilelim diye.

 

Sen diyorsun ki; “Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.”

 

Çalışmadan, terlemeden o kadar çok insan(!) türedi ki en güzel buluşları, çalmak. Yorulmadan terlemeden çalarak servetine servet katanlar var.

 

“Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez” sözünü çok iyi biliyorlar. Akıllarından hiç çıkmıyor atam.

 

Onun için her gün yeni yeni söylemlerle insanlarımızı birbirine düşman ediyorlar.

 

Ben bile ne olduğumu unuttum inan.

 

Bir gün hain oluveriyoruz ertesi gün hain olanlar kahraman olarak omuzlarda dolaşıyor.

 

Daha ne var ne yok memlekette diyecek olursan, dilim varmıyor söylemeye…

 

Sana küfür edenler mevki makam sahibi oluyor Atam.

 

Senin yaptıklarını satanlar, koltuk sahibi oluyor mesela…

 

Kandırıldıkları yetmez gibi milleti de kandırıyorlar be Atam.

 

Paramız pul, toprağımız yok oluyor Atam…

 

Hani;

 

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir” diyorsun ya…

 

Hani;

 

“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır” diyorsun ya…

 

Biz seni her zaman görüyoruz ve inanıyoruz.

 

Saygı ve minnetle…