Artist Ronald Reagan’dan sonra Joe Biden da ABD Başkanı olarak, 1915 olaylarına 'soykırım' dedi.
Aslında iyi oldu.
Her 24 Nisan öncesi sancılar tutuyordu…
Der mi demez mi diye papatya falı açıyorduk.
Demokles’in kılıcı gibiydi, kurtulduk.
***
Elbette…
Bu tehcir olayının ‘soykırım’ olup olmadığı bir Amerikan başkanının ifadesine göre şekillenmez.
Birleşmiş Milletler’e göre 1915 Olayları soykırım olarak nitelendirilemiyor..
Yanlış hatırlamıyorsam, mahkeme kararları da var bu konuda…
Ne var ki..
Tarihsel ve emperyalist bir yalan olan “Ermeni Soykırımı” iddialarının, ABD gibi dünyaya her konuda örnek olan bir devletin başkanı tarafından dillendirmesi Türk dış politikasının en büyük başarısızlığıdır.
Tarihe de böyle geçecektir…
İşin bu noktaya da gelmemesi gerekiyordu…
Kıdemli, dünyayı tanıyan, “networku” sağlam büyükelçilikler “Monşerler” denilerek aşağılandı…
Ahmet Davutoğlu döneminden başlayarak hariciye darmaduman edildi…
Ve…
‘Hocalı Katliamını’ Türk dünyasına bile anlatamamayı bir yana bıraktık…
Kaotik bir dönemde, devletin haberinin bile olmadığı, kanun tanımaz 3-5 bin kişilik bir grubun “haklı nedenle” giriştiği “Tehciri” ustaca propaganda yöntemleriyle dünyaya “soykırım” olarak kabul ettiren/ettirmeye çalışan Ermeni diasporası, Türkiye’ye karşı galip geldi…
***
Büyük devletleri geçtim, küçük devletlerle, hatta komşularla bile aramızın bozulmasını “değerli yalnızlık” gibi afili cümlelerle tanımlayanlar şimdi ne yapıyor?
Açıklama üstüne açıklama yapıyor…
Sosyal medya yıkılıyor…
Türk halkı ise Whatsapp durumundan ABD’ye sövüyor…
ABD’nin ne kadar soysuz ve bir o kadar da soykırımcı olduğuna vurgu yapıyor..
Ki haklılar..
O zaman Whatsapp’tan sövmeye devam..
Bence güzel ve etkili bir yöntem…
Hele bir de Joe Biden okuyorsa…